Emrah Eray
15 şubat 94, Sinop doğumluyum. Sebebini çok merak etsemde, nedendir bilinmez çocukluğuma dair annemin anlattıkları hariç hiçbir şey hatırlayamıyorum.
Annemin rivayetlerine göre :) hoplayıp zıplayacak kadar büyünce yaşıtlarım olduğu halde yalnız kurt modunda, o elma bağından bu üzüm bahçesine, kendime yetecek kadar toplayınca bi tepeye çıkar orda keyifle yedikten sonra akşam olunca eve gelir bugün nerelerdeydin sorusuna "orda burda" diyerek kestirip atarmışım. Tam bi pislikmişim. :D
Lisede(Sinop Anadolu Meslek Lisesi) web ve grafik tasarımı dersleri gördüm. Kastamonu Üniverstesi Bigisayar Programcılığı bölümünü bitirdim. 2008'den bu yana amatör olarak grafik ve web tasarımıyla ilgileniyorum.
Henüz yeni başladığım Penti bünyesinde Bilgi İşlem bölümde IT Uzmanı (koskoca uzmanım) olarak görevimi yapmaktayım.
İnternet dışında doğaya büyük bir hayranlığım var. Günlük işlerimden vakit buldukça köyümün ormanlarına kısa yürüyüşler yaparım. Fitness yapıyorum. Kişisel Gelişim, Psikoloji ve Felsefe'yede ilgim var.
7 yılık şehir hayatından sonra 1 yıl köyümde kaldım ve hayatımı nerede geçireceğim konusunda kesin bir karar aldım. Köyüme kendi evimi yapacağım ve BMW Z4'ümüde (Cabrio/Roadster) aldıktan sonra yem yeşil yamaçları tür tür ağacın bitkinin bulunduğu koruları, binbir çeşit çiçeği böceğiyle bezenmiş uzun zamandır ekilmeyen tarlaları...
Başı boş gezeceğim. Tüm hayatımı çalışarak geçiremem. Alacağım not defterimi gördüklerimi yazacağım. Tırtıl Öldü Kelebek Başka Biri isimli 1 yıldır üzerinde çalıştığım kitap girişimim var. Onun yanında bütün şiirlerimin içinde olacağı Anılarımız Olacak, Anıların, Anısına ismini taşıyan birde şiir kitabı yayınlayacağım. Tabi bunlar 10 yıldan önce olmayacak şeyler.
Sitemde oluşturduğum içeriklerin tamamı hiç bir telif hakkı içermemektedir. İçeriklerilerimi insanlara ufakta olsa bir fayda sağlayabilme umuduyla yazıyorum. Elbette kendi sabır ve çalışma azmimide unutmamak gerek, fakat yazgım beni iyi insanlar içine sürüklememiş olsaydı, şuan bir çok şeyden yoksundum.
Doğaya, doğaüstü bir ilgi duyduğumdan kelebeklere ayrı bir sempatim oluşmuş ve çoğu kere bir kelebeğin peşinde saatlerce koşuşturup durmuşumdur. Kelebek hızlıca uçup gidip dünyaya döndüğüm vakit çok uzaklara geldiğimi farkettikten sonra yeni bir heyecan bulmaya koyulurum. Sanki doğanın gizi insanmış gibi.
Tırtıllar gibi sürünüyoruz şu dünyada. Mezara girene kadarda o kozayı örebileceğimiz yok. Kaçımız sürünen bir havyan olarak girdiği o mezarda, başkalaşımını tamamlayıp kanat çırpacak sonsuzluğu? - Emrah Eray
Selametle...