9 yıl önce
Ölüm Yolu Bile Mükemmel Bize

Ölüler diyarı burası: Öyle karanlık ve ürpertici azapların bulunduğu gelinmek istenmeyen bir yer değil; tasarımıyla insanı büyüleyici, hayret verici bir yer. İnsan minnettarlığını gizleyemiyor ve diz çöküyor bu muhteşem tasarım harikası diyarın verdiği özgürlük karşısında. Tabiattan ilham alınarak tasarlanmış sanki. Her bir dokunuşta bana bir şeyler anlatılmaya çalışılmış, sanat eseri çıkarmaktan başka. Neden yaşadığını sorguluyor insan; ölmek varken ve en muhteşemi, o bilindik insanı sıkboğaz eden "ben" diyen yaratıklardan da yok burada. Hatta.! Hatta içinde kaybolduğumuz; bir lokmacık bizi, çiğnemeden yutan zaman diye yarattığımız o algı da.

Ölüler diyarı burası: Yaşarken ölenlerin, tabiatın henüz gökken olgunlaştırdığı, yüzü tutsa da tutmasa da kendileriyle yüzleşenlerin diyarı. Gençken büyüyenlerin, bambaşka zamanlarda yaşayanların diyarı.

9 yıl önce
Gün Batımı

Neden her seferinde böyle kızıl kızıl, alev alev batıyorsun? Bir şeyler varda bana anlatmıyorsun? Yada anlatsanda, anlamayacağımdan şüpheleniyorsun. Eh tabi anlatmassın. Bulutlar gibi dostların varken. Ama takdire şayan bulutların dostluğu. Baksana bir yanları sen gibi kızıl kızıl diğer yanlara kap kara. Sen üzgünken onlarda üzülüyor. Halinden anlıyorlar. Da bir ben çözemedim.

Çok değişik bir varlıksın. Sabahta böyle kızıl kızıl doğuyosun. Öğlen bir bakmışsın o bulut olacak sırdaşlarının kolları arasında, gülümsemeler, kahkahalar; akşam ne oluyorda surat yapıyosun? Gidersen git be!

Hayır yani bu afra tafra ne? Sen gider gitmez karanlık çökecek zaten. Sukünete bürünecek hep bu yer-gök. Yine o arka bahçemde öten baykuşla başbaşa kalacağım. Baykuşları severim uçarken hiç ses çıkarmazlar. Ne geldikleri belli oluyor ne gittikleri.